NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU AMELU’L-YEVM VE’L-LEYL

<< 2566 >>

ما يقول إذا خاف قوما

184- Birilerinden Korkan Kişi Nasıl Dua Eder?

 

أخبرنا محمد بن المثنى عن معاذ بن هشام قال حدثني أبي عن قتادة عن بردة بن عبد الله بن قيس أن أباه حدثه أن النبي صلى الله عليه وسلم كان إذا خاف قوما قال اللهم إنا نجعلك في نحورهم ونعوذ بك من شرورهم

 

[-: 10362 :-] Ebu B'urde b. Abdullah b. Kays, babasından naklediyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir topluluktan çekindiği zaman: "Allahım! Onların karşısında durmaya seni vekil kılıyor ve kötülüklerinden de sana sığınıyoruz" diye dua ederdi.

 

Tuhfe: 9127 .

8577. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا محمد بن منصور قال حدثنا سفيان عن إسماعيل بن أبي خالد عن بن أبي أوفى قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يوم الخندق يقول اللهم منزل الكتاب سريع الحساب مجري السحاب اهزمهم وزلزلهم

 

[-: 10363 :-] ibn Ebi Evfa der ki: Hendek savaşı sırasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Kur'an'ı indiren, seri bir şekilde hesabı gören ve bulutlan gönderen Allahım! Onları sars ve hezimete uğrat" diye dua ettiğini işittim.

 

Tuhfe: 5154.

8578. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرني هارون بن عبد الله قال حدثنا يحيى بن أبي بكير قال حدثنا أبو بكر بن عياش عن أبي حصين عن أبي الضحى عن بن عباس قال كان آخر كلام إبراهيم صلى الله عليه وسلم حين ألقي في النار حسبي الله ونعم الوكيل قال وقال نبيكم صلى الله عليه وسلم مثلها { الذين قال لهم الناس إن الناس قد جمعوا لكم فاخشوهم فزادهم إيمانا وقالوا حسبنا الله ونعم الوكيل }

 

[-: 10364 :-] ibn Abbas der ki: Hz. ibrahim'in ateşe atılmadan önceki son sözleri: "Allah bize yeter. O ne güzel vekıldir!" idi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de benzerini şu şekilde dile getirmiştir: "Bir kısım insanlar, müminlere: ''Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!'' dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve: ''Allah bize yeter. O ne güzel vekl~dir!>> dediler." (AI-i imran Sur. 173)

 

11015. hadiste yine gelecektir.  -  Tuhfe: 6456.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (4563, 4564) rivayet etmiştir.

 

 

الاستنصار عند اللقاء

185- Düşmanla Karşılaşıldığında Allah Teala'dan Yardım Dilemek

 

أخبرنا إسحاق بن إبراهيم قال أخبرنا أزهر بن القاسم قال حدثنا المثنى بن سعيد عن قتادة عن أنس بن مالك قال كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا غزا قال اللهم أنت عضدي ونصيري وبك أقاتل

 

[-: 10365 :-] Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) savaşacağı zaman: "Allahım! Dayanağım ve yardımcım sensin. Ben de senin yolunda savaşıyorum" diye dua ederdi.

 

Tuhfe: 1327.

8576. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا عبدة بن عبد الله أنا سويد عن زهير قال حدثنا أبو إسحاق عن البراء عن النبي صلى الله عليه وسلم أن أبا سفيان بن الحارث كان يقود به يوم حنين وهو على بغلته البيضاء فنزل ثم استنصر ثم قال أنا النبي لا كذب أنا بن عبد المطلب

 

[-: 10366 :-] Bera'nın bildirdiğine göre, Huneyn savaşı sırasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beyaz katırına binmişti. Ebu Süfyan da katın çekiyordu. Sonrasında inip Allah Teala'dan yardım diledi ve şöyle buyurdu: "Bunda yalan yok! Ben Peygamberim Dedemdir Abdulmuttalib benim!"

 

Tuhfe: 1844.

8575. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا أحمد بن عثمان بن محمد قال حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبي قال حدثنا الأعمش عن أبي إسحاق عن أبي عبيدة عن عبد الله قال لما التقينا يوم بدر قام رسول الله صلى الله عليه وسلم يصلي فما رأيت ناشدا ينشد حقا له أشد من مناشدة محمد صلى الله عليه وسلم ربه تعالى وهو يقول اللهم إني أنشدك وعدك وعهدك اللهم إني أسألك ما وعدتني اللهم إن تهلك هذه العصابة لا تعبد في الأرض ثم التفت إلينا كأن شقة وجهه القمر فقال هذه مصارع القوم العشية

 

[-: 10367 :-] Abdullah (b. Mes'ud) anlatıyor: Bedir savaşı sırasında düşmanla karşılaştığımızda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza durdu. Duasında onun gibi ısrarla Allah'a yakaran başka birini daha görmedim. "Allahım! Bana verdiğin sözü ve vaadi yerine getir. Allahım! Bana vaat ettiğin zaferi ihsan et. Allahım! Eğer bu topluluk helak olursa yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmaz" diye yakarıp dua ettikten sonra bize doğru döndü. Yüzü Ay parçası gibiydi. Döndükten sonra da: "Akşam vakti müşrikler işte şu alanda ölü olarak (yerlere) düşeceklerdir!" buyurdu.

 

Tuhfe: 9223.

8574. hadiste geçti.

 

 

أخبرنا عمرو بن علي قال حدثنا يحيى قال حدثنا سفيان قال سمعت عمرو بن مرة قال حدثني عبد الله بن الحارث قال حدثني طليق بن قيس عن بن عباس قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يدعو بهذا الدعاء رب أعني ولا تعن علي وانصرني ولا تنصر علي وامكر لي ولا تمكر علي واهدني ويسر الهدى لي وانصرني على من بغى علي رب اجعلني لك شكارا لك ذكارا لك رهابا لك مطواعا إليك محبا لك أواها منيبا رب تقبل توبتي واغسل حوبتي وثبت حجتي واهد قلبي وسدد لساني واسلل سقيمة قلبي

 

[-: 10368 :-] ibn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) düşmanla karşılaştığı zaman şöyle dua ederdi: "Rabbim! Bana yardım et, aleyhimde olan kimselerden de yardımını esirge. Bana zafer ver, bana karşı olanlara da zaferi tattırma. Olayları lehime çevir, aleyhime döndürme. Bana hidayet ver ve doğru yolu göstermeyi bana kolaylaştır. Bana isyan edenlere karşı bana yardım et. Rabbim! Beni sana karşı çok şükreden, seni çokça zikreden, azabından korkan sana itaat edip boyun eğen, sana yönelip dua eden biri kıl. Rabbim! Tövbemi kabul et ve günahlarımı temizle. Delilimi sabit kıl.. Kalbimi doğru yola ilet. Dilimi kifayetli kıl. İçimden de kin ve öfkeyi çıkarıp at. "

 

Tuhfe: 5765.

 

Diğer tahric: Hadisi Buharl, el-Edebu'l-Müfred (664, 665), Ebu Davud (1510, 1511), İbn Mace (3830), Tirmizi (3551), Ahmed, Müsned (1997) ve İbn Hibban (948) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا عمران بن موسى قال حدثنا عبد الوهاب قال حدثنا محمد بن جحادة عن عمرو بن مرة عن بن عباس كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يدعو رب أعني وساق الحديث مرسلا حديث سفيان محفوظ وقال يحيى بن سعيد ما رأيت أحفظ من سفيان وحكى عن الثوري أنه قال ما أودعت قلبي شيئا فخانني

 

[-: 10369 :-] Amr b. Murre, ibn Abbas'tan naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) düşmanla karşılaştığı zaman şöyle dua ederdi: "Rabbim! Bana yardım et ... " Ravi sonrasında bir önceki hadisi mürselolarak aktarır.

Süfyan'ın rivayeti, bilinen sağlam bir rivayettir. Yahya b. Said: "Ezberi Süfyan'dan daha iyi olan birinin görmedim" demiştir. Süfyan'ın da: "Kalbim, kendisine emanet ettiğim hiçbir şeyde beni yüzüstü bırakmadı" dediği rivayet edilir.

 

Tuhfe: 5765.

 

 

أخبرنا زياد بن أيوب قال حدثنا مروان بن معاوية قال حدثنا عبد الواحد بن أيمن عن عبيد بن رفاعة الزرقي عن أبيه قال لما كان يوم أحد انكفأ المشركون قال رسول الله صلى الله عليه وسلم استعدوا حتى أثني على ربي فصاروا خلفه صفوفا فقال اللهم لك الحمد كله لا قابض لما بسطت ولا باسط لما قبضت ولا هادي لمن أضللت ولا مضل لما هديت ولا معطي لما منعت ولا مانع لما أعطيت ولا مقرب لما باعدت ولا مباعد لما قربت اللهم ابسط علينا من بركاتك ورحمتك وفضلك ورزقك اللهم إني أسألك النعيم المقيم الذي لا يحول ولا يزول اللهم إني أسألك النعيم يوم العلية والأمن يوم الخوف اللهم عائذ بك من شر ما أعطيتنا وشر ما منعتنا اللهم حبب إلينا الإيمان وزينه في قلوبنا وكره إلينا الكفر والفسوق والعصيان واجعلنا من الراشدين اللهم توفنا مسلمين وأحينا مسلمين وألحقنا بالصالحين غير خزايا ولا مفتونين اللهم قاتل الكفرة الذين يكذبون رسلك ويصدون عن سبيلك واجعل عليهم رجزك وعذابك إله الحق آمين خالفه أبو نعيم فأرسل الحديث

 

[-: 10370 :-] Ubeyd b. Rifa'a ez-Zurakı, babasından naklediyor: Uhud savaşı sonrası müşrikler geri çekilince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hazırlanın da Rabbime senada bulunayım" buyurdu. Müslümanlar ardında saf tuttuktan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle duada bulundu: "Allahım! Hamdin tamamı sana aittir. Birine ihsanda bulunacağın zaman buna kimse engelolamaz. Rızkını kıstığın birine de kimseler ihsanda bulunamaz. Dalalette bıraktığını kimseler hidayete erdiremez, hidayete erdirdiğini de kimseler saptıramaz. Vermek istemediğin kişiye kimseler bir şey veremez. Birine bir şey vermek istediğin zaman da kimseler buna engelolamaz. Uzaklaştırdığını yakınlaştıracak, yakın tuttuğunu da uzaklaştıracak hiçbir güç yoktur. Allahım! Bereketinden, rahmetinden, lütfundan ve nzkından bizlere de bolca ihsan et. Allahım! Senden tükenmeyen ve yok olup gitmeyen daimi nimetler diliyorum. Allahım! Senden darlık anında nimet, korku anında da emniyet diliyorum. Allahım! Bize verdiğin ve bizden uzak tuttuğun tüm şeylerin şerrinden sana sığınırım. Allahım! İmanı bize sevdir, kalplerimizi imanla süsle. Küfrü, günahı ve isyanı bize nefret ettir. Bizleri doğru yola girenlerden eyle. Allahım! Müslüman olarak canımızı al ve Müslüman olarak geri dirilt. Hüsrana uğramadan ve belalara maruz kalmadan bizleri salih kullarının arasına kat. Allahım! Ey hak olan her şeyin Rabbi! Elçilerini yalanlayan, insanları yolundan çeviren kafirleri helak et! Cezanı ve azabını üzerlerine indir! Amin. "

 

Tuhfe: 3610.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari, el-Edebu'l-Müfred (699) rivayet etmiştir.

 

Bir sonraki hadiste mürsel olarak gelecektir.

 

 

أخبرنا إسحاق بن منصور قال أخبرنا أبو نعيم قال حدثنا عبد الواحد بن أيمن قال سمعت عبيد بن رفاعة الزرقي قال لما كان يوم أحد فذكر نحوه

 

[-: 10371 :-] Abdulvahid b. Eymen, Ubeyd b. Rifa'a ez-Zurakl"den naklen şöyle der: "Uhud savaşı sonrası ... " Sonrasında ravi bir önceki hadisin benzerini rivayet eder.

 

Tuhfe: 3610.

Bir önceki hadiste mevsul olarak geçti.

 

 

أخبرنا محمد بن بشار قال حدثنا عبيد الله بن عبد المجيد الحنفي قال حدثنا عبيد الله بن عبد الرحمن بن موهب عن إسماعيل بن عون بن عبيد الله بن أبي رافع عن عبد الله بن محمد بن عمر بن علي بن أبي طالب عن أبيه محمد بن عمر بن علي عن علي قال لما كان يزم بدر قاتلت شيئا من قتال ثم جئت إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم أنظر ما صنع فجئت فإذا هو ساجد يقول يا حي يا قيوم يا حي يا قيوم ثم رجعت إلى القتال ثم جئت فإذا هو ساجد لا يزيد على ذلك ثم ذهبت إلى القتال ثم جئت فإذا هو ساجد يقول ذلك ففتح الله عليه

 

[-: 10372 :-] Hz. Ali der ki: Bedir savaşı sırasında biraz savaştıktan sonra durumunu öğrenmek üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına vardım. Yanına geldiğimde secdedeydi ve: ''Ya Hay, ya Kayyum! Ya Hay, ya Kayyum!" diye yakarıyordu. Tekrar savaşmaya döndüm, bir süre sonra yine geri geldim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine secdedeydi ve aynı şeyleri tekrar edip duruyordu. Yine savaşa döndüm ve bir süre sonra geri geldim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in secdede olduğunu ve aynı şeyleri tekrarladığını gördüm. Sonunda da Allah Teala bizlere zaferi ihsan etti.

 

Tuhfe: 10272.

 

Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahipleri içinde sadece Nesai rivayet etmiştir.

 

 

أخبرنا محمد بن عقيل قال أخبرنا حفص قال حدثني إبراهيم عن الحجاج بن الحجاج عن قتادة عن أنس بن مالك أنه قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يدعو يا حي يا قيوم

 

[-: 10373 :-] Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dua edeceği zaman: "Ya Hay, ya Kayyum!" diye dua ederdi.

 

Tuhfe: 1152 .

7635. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا محمد بن عبد الأعلى قال حدثنا المعتمر عن أبيه عن أنس قال كان من دعاء النبي صلى الله عليه وسلم أي حي أي قيوم

 

[-: 10374 :-] Enes der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dualarından biri de: "Ya Hay, ya Kayyum!" diye başlayan dualardı.

 

Tuhfe: 889.

7635. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أخبرنا محمد بن عثمان قال حدثنا بهز بن أسد قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت عن بن أبي ليلى عن صهيب قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا صلى همس شيئا ولا يخبرنا به قال أفطنتم لي قالوا نعم قال ذكرت نبيا من الأنبياء أعطي جنودا من قومه فقال من يكافئ هؤلاء أم يقوم لهم قال سليمان كلمة شبيهة بهذه فقيل له اختر لقومك بين إحدى ثلاث بين أن أبسط عليهم عدوا من غيرهم أو الجوع أو الموت فقالوا أنت نبي الله كل ذلك إليك فخر لنا فقال في صلاته وكانوا إذا فزعوا فزعوا إلى الصلاة فقال أما عدو من غيرهم فلا وأما الجوع فلا ولكن الموت فسلط عليهم ثلاثة أيام فمات سبعون ألفا فالذي ترون أني أقول ربي بك أقاتل وبك أصاول ولا حول ولا قوة إلا بك

 

[-: 10375 :-] Suheyb der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldıktan sonra sonra konuşur gibi dudaklarını oynatırdı. Bunu ona söylediğimizde: "Bunun farkına vardınız mı ki?" diye sordu. "Evet" dediğimizde de: "Peygamberlerden birini düşündüm de kendisine ümmetinden çok sayıda asker ihsan edilmişti. Bir ara: ''Kim bunlarla baş edebilir ve kim bunların karşısında durabilir!'' dedi. Bunun üzerine Allah Teala ona: ''Ümmetini şu üç şeyden birinde muhayyer kıl. Onlara kendilerinden olmayan ve onları yok edecek düşman musallat edeyim. Ya da onları açlığa maruz bırakayım. Ya da onlara ölümü göndereyim'' diye vahyetti. Peygamber bunu ümmetine bildirdiğinde: ''Sen ki Allah'ın Peygamberisin! Bizim adımıza bu üçünden dilediğini seç'' karşılığını verdiler. Eskiden bir şeyolduğu zaman insanlar namaza sığınırlardı. Bu cevaplarının ardından Peygamber namaza durdu ve namazında: ''Onlardan olmayan bir düşmanın musallat edilmesi, olmaz. Açlığa maruz kalmalan da olmaz. Ama ölüm olabilir'' dedi. Bunun üzerine Allah Teala üç gün boyunca ölümü onlara musallat etti. Bu süre zarfında yetmiş bin kişi öldü. Dudaklarımı oynattığımı gördüğünüzde ben: ''Allahım! Senin adına savaşır, senin verdiğin güçle düşmana saldırırım. Senin inayetin olmadan ne bir güç ne de bir hareket olabilir'' diyordum" buyurdu.

 

Tuhfe: 4969.

8579. hadiste tahrici yapıldı.